Bu akşam sıvamadım eve. Aslında uzunca sayılacak bir zamandır böyleyim. Çok aniden harekete geçiyorum. Nasıl giyindim, kapıyı nasıl kitledim bilmiyorum. Yolda bir arkadaşımı aradım, "gel" dedim. Gelmese de yoldaydım ben zaten, o rahatlıkla konuştum. Sesimde hasta ve kötü gibi olduğunda reddetmedi arkadaşım.
Muhabetler sohbet derken gerçeten düşündüğüm bir noktaya geldik. Değişmek mi zor, yoksa değiştiğini fark etmek mi? Eski senin daha iyi olmadığını bildiğinde halde özlemek kötü birşey mi?
Şöyle düşünüyorum kendi hakkımda:
Eskiden ben
bencildim, vurdumduymazdım
insanların dediklerini çokta umursamazdım
kendi kendime yeterdim
zayıflığımı asla göstermezdim
her zaman güçlü durur asla pes etmezdim
önce başkasındaki problemleri görür sonra kendimi eliştirirdim
ilgi beklerdim ve zorlada olsa istediğim ilgili alırdım
Nasıl oldu, ne oldu bilmiyorum. Şuanda:
insanların dediklerine çok takılıyorum, üzülüyorum
yalnız kalamıyor, sürekli birilerine ihtiyaç duyuyorum
yaptığım şey birine zarar verir diye çok korkuyorum, endişeleniyorum
kötü hissediyorsam, (ki bu aralara öyleyim ) herkese göstermek istiyorum
ortamlarda göze batmamak istiyorum
Böyle yazınca krallıktan ezikliğe bir geçişmiş gibi geldi bana. Allhım artık ben bir ezik miyim!
Neyse kendim ile çok uğraşıyorum bakın yakında SWOT umu bile yapacak kıvama geliyorum. Kendime takmış durumdayım.
Bir yandanda bu değişim, bu yeni hal iyi birşey diyorum. Artık o 19- 20 yaşında asi genç değilsin, hayat seni törpüledi. Buda içindeki duyguları çıkarttı meydana. Daha çok mutlu oluyorsun mutlu olduğunda ama herşeyin bir bedeli var. Karşılığında üzüldüğünde daha çok üzülüyorsun. Çünkü duygularını yaşıyorsun, hissediyorsun, gösteriyorsun.
Artık eski sene dönmek mümkün değil çünkü duyguların tadını aldın.
İşte çözmem gereken 2. adım: Acaba yoksa sadece " zaten ben böyle biriydim artık olgunlaştım ve kendimi tanıdım (kendimi kabul ettim ve zorda olsa beğenmesemde olduğum gibi gözüküyorum, yaşıyorum )"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder